top of page
ante logo fon

ante psikoloji

 

“Ante” Latincede “önce” anlamı taşır. Psikodinamik yaklaşımın bize sunduğu çerçevede olduğu gibi, insan deneyimini gelişimsel süreçleriyle birlikte bütün olarak ele almaya çalışıyor, bugünün yaşantısını ve sorun alanlarını anlamak için hem şimdiye, hem de öncesine  bakmayı anlamlı buluyoruz.

 

Ağırlıklı olarak Psikodinamik yönelimle çalışan 3 klinik psikolog olarak Ante’yi kurduk.

 

Psikodinamik yaklaşım nedir?

 

Genel bir ifadeyle, psikodinamik terapi bireyin düşünce, duygu ve davranış süreçlerinin  bilinçdışı kökenleriyle ilgili daha derin bir anlayış geliştirmesine yardımcı olmayı hedefleyen, içgörü odaklı ve uzun soluklu bir terapi yaklaşımıdır. Terapi sürecinde kişi, terapisti eşliğinde ruhsal dinamiklerini, içsel çatışmalarını ve ilişkide zorlayıcı tekrarların kaynağını keşfetmeye çalışır. Terapist ve danışan arasındaki ilişkinin, danışanın yaşamındaki ilişki örüntülerine ışık tutan bir rolü olduğu düşünülerek danışanın kendi yansımasına terapi odasında, güvenli bir alanda bakabilmesi ve kendisini derinlemesine inceleyebilmesi hedeflenir. Çoğu zaman terapinin amacı yalnızca danışanın getirdiği en belirgin semptomları hafifletmek değil, aynı zamanda kişinin daha doyurucu, gerçekçi ve yaratıcı bir yaşam sürmesine yardımcı olmaktır.

Somatik Deneyimleme yaklaşımı nedir?

 

SOMATIC EXPERIENCING® (‘Somatik Deneyimleme®’ veya ‘SE’) travma ve kronik stresin yarattığı olumsuz etkileri iyileştirmeye yönelik, kısa süreli, beden merkezli psikobiyolojik bir yaklaşımdır. SE, bedendeki duyumların farkındalığa geçirilmesi ve takibi ile oluşan tepkilerin tamamlanması, biriken hayatta kalma enerjisinin çözülmesi ve sinir sisteminin kendini dengeleme kapasitesinin yeniden kazanılması ile çalışır.

Sıkça çalıştığımız konular arasında şunlar yer alıyor: 

 

Depresif belirtiler: Değersizlik hisleri, çökkünlük, harekete geçememe, uyku ve iştahta değişiklik, umutsuzluk ve haz yitimi gibi belirtilerle kendini gösteren duygu durumları

 

İlişkisel zorluklar/çatışmalar: Aile, arkadaşlık, romantik ve işyeri ilişkilerinde kişiyi zorlayan durumlar

 

Stresli yaşam olayları: Ayrılık, doğum süreci, evlilik, boşanma, göç, taşınma ve iş kaybı/değişikliği gibi geçiş süreçleri

 

Duygu düzenleme zorlukları: Üzüntü, endişe, boşluk hissi, yalnızlık, öfke gibi duyguların işlenmesinde ve ifadesinde hissedilen güçlükler

 

Kaygı/anksiyete: Kişinin “tehdit” olarak algıladığı durumlar karşısında verdiği bedensel ve duygusal tepkiler (gerginlik, iç sıkıntısı, huzursuzluk, odaklanma güçlüğü, uykusuzluk, “kötü bir şey” olacağına dair zihinsel senaryolar, kalp atış hızının artması, kaslarda kasılma vb.)

 

Psikosomatik rahatsızlıklar: Ruhsal yaşantıların ve zorlukların bedende fiziksel belirtiler şeklinde kendini göstermesi

 

Travma: Kişinin toleransını ve baş etme kapasitesini aşan, kontrol duygusunu ve güvenlik algısını zedeleyen aşırı uyarımlara (doğal afetler, kazalar, hastalıklar, kaçınılmaz saldırı, cinsel şiddet, ihmal ve istismar yaşantıları, ani kayıplar vb.) karşı verdiği duygusal ve bedensel tepkiler

 

Kayıp ve yas süreçleri: Kişinin değer verdiği ve duygusal yatırım yaptığı alanda yaşadığı kayba (kişi, ilişki, hayvan, nesne, iş, statü vb.) yönelik verdigi tepkiler

bottom of page